YASA HAZIRLAMA İLE NORM KOYMANIN ÖNEMİ VE ÇEK İBRAZI DÜZENLEMESİ
TÜRMOB Genel Başkanımız Emre Kartaloğlu, çek düzenlemesinin bütün çekleri ödenemez hale getirdiğini ve sistemi kilitlediğini belirterek, "İşte bu noktada yasa hazırlama ve norm koyma sürecinde kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerinin ve sivil toplum kuruluşlarının önemi ortaya çıkmaktadır" dedi.
Yasama organı, kuvvetler ayrılığı ilkesi içinde kuralları koyandır. Ancak Atatürk’ün çok önemli sözünde işaret ettiği üzere “Her şey kanun yapmaktan ibaret değildir. Aksine her şey o kanunları uygulamak ve uygulattırmaktan ibarettir. Uygulayan, yerine getiren, daima karar verenden daha kuvvetlidir.” Bu nedenle yürütme organı koyulan kuralları yerine getiren olarak kuralın kendisinden daha etkilidir.
Anayasa’ya göre kanun teklifleri küçük meclis diye ifade edilen Meclis komisyonlarında görüşülür ve son şeklini alır. Komisyonlarda milletvekillerinin yanı sıra, teklifin içeriğiyle doğrudan ilgili konularda meslek örgütlerinin ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri söz alır, görüşlerini bildirir. Örneğin TÜRMOB ve TOBB gibi kurumların görüşleri dinlenir. Hal böyle olunca Meclis komisyonlarından geçen ve TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmek üzere son halini alan metinler, üzerinde tartışılan, kamuoyunun bilgisine sunulmuş kurallar olmaktadır.
30 Nisan 2021 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7318 sayılı Kanun’un 15’inci maddesiyle 7226 sayılı Kanun’a geçici 3’üncü madde eklenmiştir. Maddenin (a) bendindeki ifade komisyon aşamasında değil Genel Kurul aşamasında bir değişiklik önergesiyle teklife son dakikada eklenmiş ve yasalaşmıştır. Buna göre; “a) İbraz süresinin son günü 30/4/2021 ila 31/5/2021 (bu tarihler dahil) tarihleri arasına isabet eden çekler, bu tarihler arasında ibraz edilemez; 1/6/2021 tarihinden sonra, kalan ibraz süresi içinde ibraz edilebilir.” hükmü getirilmiştir. Maddenin amacının COVID-19 salgınıyla mücadele olduğu belirtilse de ticari hayatın vazgeçilmez ödeme aracı olan çeklerin 1 Haziran 2021 tarihine kadar hiçbir şekilde ödenemeyeceği anlamına gelecek şekilde bir düzenleme getirilmiştir. Bu durumda 30 Nisan’dan 1 Haziran’a kadar karşılığı olan çekler de dahil ödeme yapılamayacağı, her şekil ve şartta 1 Haziran’a kadar ödeme ve ibrazın duracağına ilişkin bir sistem yaratılmıştır.
7318 sayılı Kanun’un Resmî Gazete’de yayımlanmasından sonra bir anda çekle ödeme sisteminin bankalar nezdinde durması üzerine, kamuoyundan yükselen sesler karşılık bulmuş ve aynı gün 30 Nisan 2021 tarihli Mükerrer Resmî Gazete’de bu kez Ticaret Bakanlığı tarafından “7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun Geçici 3'üncü Maddesinin Birinci Fıkrasının (A) Bendinin Uygulanmasına İlişkin Tebliğ” yayımlanmıştır. Tebliğ’in 2’nci maddesinin 2’nci fıkrasının (a) bendi uyarınca “a) İbraz süresinin son günü, 30/4/2021 ila 31/5/2021 tarihleri arasına isabet eden çeklerin, belirtilen tarihler arasında bankaya ibraz edilmesi halinde, çek hesabı sahibinin hesabında çekin karşılığının bulunması kaydıyla çek bedelinin ödenmesi gerekmektedir.” denilerek ticari hayat rahatlatılmıştır. Oysa Kanun “…çekler, bu tarihler arasında ibraz edilemez” demekteyken tebliğ, “çek hesabı sahibinin hesabında çekin karşılığının bulunması kaydıyla çek bedelinin ödenmesi gerekmektedir.” demektedir. Ancak amaç COVID- 19 salgını nedeniyle ödenmeyen çeklere ilişkin düzenleme yapmakken tüm çekler kapsam içine alındığından karşılığı olan çekler de ödenemez hale gelmiş ve sistem kilitlenmiştir.
İşte bu noktada yasa hazırlama ve norm koyma sürecinde kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerinin ve sivil toplum kuruluşlarının önemi ortaya çıkmaktadır. Gözden kaçan, ticari ve mali hayatı amaçlanandan farklı etkileyecek noktaların görülebilmesi için, kamu kurumu niteliğindeki sivil toplum kuruluşlarının görüşleri mutlaka alınmalıdır. Bu nedenle komisyon aşamasında görüşülmeyen ve meslek örgütlerinin görüşlerinin alınmadığı noktaların, Meclis Genel Kurulu’nda son dakikada değişiklik önergesi olarak kabulünün yaratabileceği sorunlardan bir tanesi, 30 Nisan’da yaşanmıştır. TÜRMOB olarak bugüne kadar tüm vergi, sosyal güvenlik ve ticari hayata ilişkin kanunlar için görüş bildirmekteki amacımız kuruluş amacımızdan da hareketle yasa hazırlama ve norm koyma süreçlerinde ticari ve mali hayatın daha iyi işleyebilmesine yönelik öneriler sunmak içindir.