Covid-19 süreci inişli çıkışlı bir seyir izlemeye devam ediyor. Vaka sayıları 4 binlere indikten sonra bir anda 30 binlere tırmanabilir. Hükümetin Sonbaharda bu şekildeki vaka artışlarında iste istemez yeni önlem paketleri açıklaması şaşırtıcı olmayacaktır. Ancak bugün görünen nokta 6 Eylül’de ilköğretim 27 Eylül’de ise yüksek öğretimin yüz yüze şekilde başlayacak olmasıdır. Bu durumda milyonlarca veli için yeni bir heyecan başlayacak; Alışveriş!!!
Özellikle ilk, orta, lise ve üniversiteye bu yıl yeni başlayacaklar için okul alışverişlerinin Ağustos’un son haftasında hız kazanacağı ve Eylül’ün ilk haftasından pik yapacağını gözlemleyeceğiz. Pandemi sürecinin etkisini üzerinden atmaya çalışan tüm ülke bireyleri için devletin daha önce pek çok sektörü içine alacak şekilde hazırladığı teşvik ve önlem paketlerinde bu kez bir vergi harcaması yapılmasının gerekliliği açıktır.
Dolarizasyonu önlemek için menkul sermaye iratlarında Türk lirası vadeli mevduatlarına nasıl ki çok düşük vergiler (veya uzun vadede %0) uygulanabiliyorsa, Ağustos ve Eylül aylarında geçerli olmak üzere kurşun kalemden, ölüğe, çantadan ayakkabıya kadar yüzlerce okul ihtiyaç listesine yönelik KDV’nin bir vergi tatili ile yüzde 1’e indirilmesi devletin eğitim çağında çocuğu olan milyonlarca aileye yönelik bir toplumsal dayanışma örneği olacaktır.
Cumhurbaşkanı kararı ile hızlıca yürürlüğe sokulabilecek bu geçici oran değişikliği ile piyasada gözle görülür bir canlılık da sağlanabilir. Bazı alımlarını belki ikinci döneme erteleyen aileler önerilen vergi tatili ile düşen fiyatlardan yararlanmak isteyecektir. Bu durum eylül ayında yaşanmasına alıştığımız enflasyon artışını ise piyasa oluşacak talebin doğuracağı rekabet nedeniyle durdurabilecek potansiyele sahiptir. Bu kapsamda, eğitim harcamalarına yönelik bir vergi tatili uygulaması getirilmesi faydalı bir karar olabilir.