İşletme kültürleri, dünyada ve ülkemizde içinde bulunulan dönemin sosyo ekonomik politikaları ile doğru orantılı gelişim göstermektedir. Ülkemizde işletme sahiplerinin işletme yönetimine bakış açıları 1950 ve 1980’li yıllarda önemli değişiklikler göstermiştir. 24 Ocak kararları ile 1980 yılından sonra uygulanan politikalar ile işletme yönetimine bakış çok daha farklı bir seyir izlemiştir.

İşletmeler ayakta kalabilmek ve varlıklarını sürdürebilmek için değişen koşullara uygun olarak kendilerini geliştirmek ve yenilemek durumunda kalmışlardır. Değişime ayak uyduramayanlar ise her dönemde olduğu gibi varlıklarını devam ettirememişlerdir.

COVID-19 kamu finansmanı ile işletmeler üzerinde önemli bir tahribat yarattı. Bu tahribatı kamu finansmanı ve işletme yönetimi için yeni bir dönemin başlangıcı olarak görebiliriz. İşletmeler kendilerini bu yeni döneme göre şekillendirmek zorunda.

Geçmişte olduğu gibi gelecekte de mali müşavirlik mesleğinin sunmuş olduğu hizmetler olmaksızın işletmelerin başarılı olmasını beklemek mümkün değil. Bu değişim döneminde işletmeleri yeni sürece hazırlama noktasında mali müşavirlere çok önemli bir görev düşmektedir.

İşletmelerin, üretim ve rekabet ortamında mevcut konumlarını koruyabilmeleri ya da aktifbir rol oynamaları için, entegre raporlamaya yani tüm değerleri ölçmeye, değerlendirebilmeye, eldeki doğru bilgilerle riskleri göğüslemeye ve çözüm odaklı yaklaşımlara ihtiyaçları var.

Uluslararası gelişmeler, kurumsal değer yaratma, sürdürülebilir kalkınma ve değişen beklentilerle ilgili tutarlı, karşılaştırılabilir, güvenilir bilgiler sunan bir raporlama sistemine ihtiyaç olduğunu ortaya çıkarmıştır.

Bu nedenle Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu, Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu oluşturulmasına yönelik çağrıda bulundu.

Bu süreçte mali müşavirler için mevcut iş alanlarının yanı sıra yeni iş alanları da ortaya çıkmaktadır. Mali müşavirler yeni süreçte güçlü iç kontrol süreçlerinin ve sistemlerinin geliştirilmesi, güvencenin yanı sıra ilgili tanımlama, ölçme ve raporlama dahil olmak üzere geleneksel finansal raporlamanın ötesine geçen raporlama çerçevelerini oluşturacak yeni standartlara göre geliştirmesi ve uygulamasında önemli bir role sahip olacaklar.

Mali müşavirler, bir işletmede çalışanlar veya danışılanlar olarak, şirketlerin stratejilerinin oluşturulmasına, performanslarının ölçülmesine, yönetilmesine, raporlanmasına ve iç kontrol sistemlerinin uygulanmasına, bilgilerin analiz edilmesine, yönetişim ve risk yönetimi politikalarının geliştirmesine öncülük edeceklerdir.

Meslekten beklenti ve taleplerin sürekli arttığı yeni uzmanlık ve iş alanlarının ortaya çıktığı yeni dönemde, sürdürülebilirlik standartları ve raporlanması olgusu hem mali müşavirler hem işletmeler için başat bir rol oynayacaktır.