KOOPERATİFLERDE DIŞ DENETİM
Dayanışma, eşitlik, yardım ve sorumluluğa dayalı bir işletme modeli olan kooperatifçilik, küçük sermaye birikimlerinin etkin ve verimli bir şekilde ekonomiye katmanın en etkili yöntemlerinin başında gelmektedir.
Avrupa nüfusunun yüzde 17’si bir kooperatif in ortağı durumunda. Tarımda kooperatifleşme Danimarka’da yüzde 98, Hollanda’da yüzde 95, Almanya’da yüzde 76, Kanada’da yüzde 75, Türkiye’de ise yüzde 13’tür. Kooperatiflerin ekonomik büyüklüğü Avrupa'da 1,5 trilyon avro düzeyinde bulunurken, dünyanın en büyük 300 kooperatifinin toplam cirosu ise 2 trilyon dolar seviyesindedir.
Ülkemizde yeterince desteklenmemesi ve yetersiz denetim eksikliğinden dolayı oluşan güven eksikliği, kooperatiflere ilgi gösterilmemesine sebep olmakta. Yaşanan suiistimaller toplumun büyük bir bölümünün kooperatiflere karşı mesafeli bir duruş sergilemesine neden oldu. Bu yargıyı kırabilmenin yolu ise kooperatiflerde şeffaflığı sağlamaktan geçiyor. Bunun için bağımsız denetim mekanizmasını güçlü bir şekilde kullanmak zorundayız.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Kooperatifler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 7339 sayılı Kanun kabul edildi ve Resmi Gazete’de yayınlandı.
Kooperatiflerde yaşanan sıkıntı ve sorunların çözümünü amaçlayan düzenlemenin getirdiği en önemli yeniliklerden birisi dış denetim oldu. Gerçekleştirilen düzenleme ile dış denetim finansal tabloların denetimi olarak tanımlandı. Yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu içinde yer alan finansal bilgilerin, denetlenen finansal tablolar ile tutarlı olup olmadığı ve gerçeği yansıtıp yansıtmadığı da dış denetimin kapsamı içinde yer aldı.
Dış denetime ilişkin usul ve esaslar, denetçilerin nitelikleri, uyacakları etik ilkeler, görev ve yetkileri, seçilmeleri, görevden alınmaları veya ayrılmaları, denetimin ve denetim raporlarının içeriği ve raporun genel kurula sunulması ile üst kuruluşların yetkilendirilmesine ilişkin hususlar yönetmelikle düzenlendi.
Kooperatif ve üst kuruluşlarının denetimleri ile birlik ve merkez birliklerinin denetim için yetkilendirilmesine ilişkin usul ve esasları belirleyen Kooperatif ve Üst Kuruluşlarının Denetimine Dair Yönetmelik 1 Şubat 2022 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak uygulamaya girdi.
Kooperatiflerin finansal tablolarının; ilgili mevzuatına göre hazırlanıp hazırlanmadığı, gelir ve giderlerinin dayanağını oluşturan belgelerin ilgili mevzuata uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği, gelir ve gider hesapları ile bilanço hesaplarının defter, kayıt ve belgelerle uyumlu olup olmadığı hususları dış denetimin konusunu oluşturdu.
Düzenleme üçlü bir denetçi kategorisi öngörmektedir. Getirilen dış denetim düzenlemesi ile kooperatiflerin büyüklüğüne göre, ortak sayısına göre, çalışma alanına göre farklı denetim uygulamalarına tabi tutuldular.
Tarım satış, tarım kredi, esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet, pancar ekicileri kooperatifleri. Yapı ruhsatı alınmış ve ortak sayısı 100 veya daha fazla olan yapı, turizm geliştirme ve gayrimenkul işletme konularında faaliyet gösteren kooperatifler. Faaliyet konusuna bakılmaksızın 30 milyon Türk lirası ve üstü net satış hasılatı olan kooperatifler. Faaliyet konusuna bakılmaksızın 2.000 ve daha fazla ortağı bulunan kooperatifler. Dış denetim yaptırmak zorundalar.
Kanunda “dış denetim” başlığı altında getirilen düzenlemede 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) anonim şirketlerin denetim anlayışındaki (denetim organını kaldırıp, yerine bağımsız dış denetimi getirmeyi öngören felsefi değişim yönünde) bir değişiklik yapılmadığı anlaşılmaktadır. Burada yumuşak bir geçiş yapılarak küçük ölçekli kooperatifler kendi denetim kurullarınca, orta ve büyük ölçekli kooperatifler ise Mali Müşavir ve Bağımsız Denetçiler tarafından denetlenecek.
1163 Sayılı Kanun’un dış denetim yapacak birlik ve merkez birliklerinin denetimle görevlendirilen personelinin niteliği konusunda bir belirleme yapmamıştır. 1163 sayılı Kanun “dış denetim” şeklinde düzenlenmiş olsa da özü ve esası itibariyle finansal tablo denetimine odaklanan ve bağımsız denetim olduğu açık olan bu denetimin, 3568 sayılı Kanun uyarınca ruhsat almış olanlar dışında başka kişilerce de yapılabileceği yönündeki düzenlemenin ulusal mevzuatımızın denetimle ilgili bütünlüğünü bozarak, denetimin ilke ve esaslarından önemli bir kopuşa neden olacaktır.
Ayrıca, merkez birlikleri tarafından yapılan söz konusu dış denetimden geçmiş finansal tablo bilgilerine, ilgili Bakanlıklar dışında, itibar edecek başta kredi kuruluşları ve vergi idaresi olmak üzere, hiçbir menfaat sahibi olabileceğini düşünmek de pek mümkün görünmemektedir.
Kooperatiflerde yaşanan denetim eksikliğinin giderilmesine yönelik bu düzenlemeyi önemli ancak yetersiz ve yer yer sorunlu bir adım olarak değerlendirmek gerekiyor.
Kooperatiflerin tabi olduğu 1163 sayılı Kanun, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve ilgili mevzuatına göre hazırlanması gereken finansal tabloların denetiminin kapsamının, zamanla genişletilerek ortaklara güvenilir finansal tablo sunulması, bağımsız denetimden beklentilerin gerçek anlamda karşılanmasını sağlayacaktır.