Dünya genelinde korona virüs vaka sayısı 100 milyon kişiyi, hayatını kaybeden kişi sayısı da 2 milyon kişiyi aştı. Dünya nüfusuna oranla aşı üretiminin yetersiz kalması, sağlık krizinin ekonomik krizi daha da derinleştireceği endişelerini artırdı.

Salgına karşı şimdilik en güçlü önlem olan kapanma uygulaması tüm dünyada ekonomilerin omurgasını oluşturan küçük işletmeleri büyük sıkıntıya soktu. Bu işletmeler gerekli desteği alamadığı takdirde kalıcı olarak etkilenecek.

Yakın tarihli bir OECD raporunda, küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) yarısından fazlasının gelirlerinde ciddi kayıplarla karşılaştığını, üçte birinin bir ay içinde daha fazla destek olmadan işsiz kalacağından korktuğunu ve bu sürecin üç ay daha devam etmesi durumunda yüzde 50'sinin işsiz kalmak ya da kapanmak durumu ile karşı karşıya kalacağı bilgisi yer aldı.

Salgına karşı alınan tedbirlerin bir sonucu olarak, ekonomik faaliyet ve tüketimdeki keskin düşüş ve birçok işletmenin zorla kapatılması, 2020 yılı bütçe gerçekleşmelerinde sorunu net bir şekilde ortaya koyuyor.

2020 yılı bütçe verilerine baktığımızda 2019 yılında 124,7 milyar TL olan bütçe açığı, 2020 yılında yüzde 38,5 artışla 172,7 milyar TL’ye çıktı. Bu dönemde bütçe gelirleri yüzde 17,6 bütçe harcamaları yüzde 20,2 arttı. Vergi gelirleri 2019’a kıyasla yüzde 23,6 ile hızlı artış kaydetti. Vergi gelirleri bütçe hedefinin üzerinde gerçekleşmesine karşın, bütçe kalemleri incelendiğinde bu artıştaki aslan payının dolaylı vergilere ait olduğu ve reel bir artış olmadığı ortaya çıkıyor. Dolaylı vergilerde hedefin üzerinde gerçekleşme sağlanırken, gelir ve kazanç üzerinden alınan vergilerde bütçe hedefinin altında kalındı. Bütçe gelirlerinin temel dayanağını oluşturan dolaylı vergilerin ağırlığının her geçen gün artması vergi adaletsizliğini de derinleştiriyor. Dolaylı vergiler, gelirden bağımsız olarak harcamalara dayandığı için vergi adaletini sağlamada yetersiz kalmaktadır.

Diğer taraftan bu dönemde salgına bağlı gelişmelerin de etkisiyle teşebbüs ve mülkiyet gelirleri yüzde 36,6, alacaklardan tahsilat da yüzde 23,4 oranında azalarak bütçe gelirlerindeki artışı sınırlayan kalemler oldu.

Yıllık gelişmelere bakıldığında 2020 yılında faiz harcamalarının yüzde 34 artışla 139 milyar TL’ye ulaştığı, bu tutarın yüzde 71’i iç borç faiz ödemelerinden, yüzde 19,8’i dış borç faiz ödemelerinden oluştuğu görülüyor.

2020 yılında tahakkuk eden her yüz liralık verginin ancak yüzde 63,9’u tahsil edildi. İller bazında tahakkuk tahsilat oranlarına bakıldığında Mardin yüzde 14,9 ile en alt sırada yer alıyor. Yüzde 50 ve altında kalan il sayısı 40 ve 41 ilimiz yüzde 50’nin üzerinde yer alıyor.

Genel bütçe gelirleri tahakkuk tahsilat oranı Ankara’da yüzde 58, İstanbul’da yüzde 61,6, İzmir’de 72,1 ve Gaziantep ilimizde yüzde 30,8 oldu.

Bu rakamların bize gösterdiği küçük ve orta boy işletmelerimizin büyük bölümü bu süreçte gelir elde edemedi, gelir elde edenler ise yükümlülüklerini yerine getirmede zorlandı.

Ekonominin omurgasını oluşturan küçük ve orta boy işletmelerimizin aldığı yaraların mutlaka sarılması gerekiyor. Hasarlı bir omurga ile ekonomiyi ayağa kaldırmak maalesef mümkün olamaz.