“TÜRK MODERNLEŞMESİ VE CUMHURİYETİN EKONOMİ POLİTİKALARI” PANELİ DÜZENLENDİ

Ordu Mali Müşavirler Odasında 10 Kasım’da Atatürk’ü Anma Etkinliği Kapsamında “TÜRK MODERNLEŞMESİ VE CUMHURİYETİN EKONOMİ POLİTİKALARI” Konulu panel düzenlendi. Panele Ordu Mali Müşavirler Odası Başkanı Bahadır Baş, Gülyalı Belediye Başkanı Ulaş Tepe, 24. Dönem Ordu Milletvekili İdris Yıldız, Esnaf ve Sanatkar Odaları Birlik Başkanı Erdoğan Akyürek, Ordu Kent Konseyi Başkanı Ömer Aydın, Önceki Dönem Baro Başkanı Sayın Kenan Çebi, Prof.Dr İlhan Ekinci, Hikmet Pala, meslek mensupları ve davetliler katıldı.

Panelin açış konuşmasında Ordu Mali Müşavirler Odası Başkanı Bahadır Baş; Aramızdan ayrılışının 83. Yıl dönümünde ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk dün olduğu gibi bu günde ilkeleriyle ve yaptıklarıyla anıyoruz. Balkan savaşlarından itibaren son on yılını savaşlarla geçen bir ülke de, üretimin %95 ‘i tarımsal ürün ve kendi kendini doyuran, demir yolları kullanışsız, karayolları yok denecek kadar az, limanları yabancıların elinde sanayi kuruluşu olmayan yokluklar içerisinde bir ümit yaratan Mustafa Kemal Atatürk bizler için aydınlığa, çağdaşlığa, açılan kapıdır, umuttur.

Atatürk ve Aziz Şehitlerimize olan minnet borcumuzu, hedeflerinden sapmayacak, hatıralarını koruyarak ve gelecek nesiller için daha çok çalışarak ödeyeceğiz. Sadece bizim değil bütün dünyanın bilgisine, hoşgörüsüne, cesaretine saygı duyduğu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk aramızdan ayrılışının 83. Yılında minnet ve şükranla bir kez daha anıyoruz.

Cumhuriyet Atatürk ilke ve inkılaplarının nüvesin oluşturmaktadır. Yapılan bütün çalışmaların ve yenilik hareketlerinin nedeni Türk halkına uygun bir Yönetim Rejimi belirlemektir. Atatürk bunu şöyle açıklamaktadır. “Türk Milletinin karakterine ve adetlerine en uygun idare Cumhuriyet” iradesidir.

Atatürk ancak Cumhuriyet Yönetimi ile Türk Halkının modernleşeceğini düşünmektedir. Bu düşüncesini 30 Ağustos 1925’te Kastamonu’da yaptığı konuşmasında şu sözlerle ifade etmektedir. “Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz devrimlerin amacı, Türkiye Cumhuriyeti Halkını tamamıyla çağdaş ve bütün anlam ve biçimiyle uygar bir toplum haline getirmektir.” Demiştir. Bu modernleşmenin sosyal, siyasal ve ekonomik başlıklar altında hızla hayata geçtiğini görebiliriz.

Atatürk ekonomik bağımsızlığı, tam bağımsızlığın sağlanabilmesinin önemli koşullarından biri olarak görmüştür.

Siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsunlar, İktisadi zaferlerle taçlandırılmazsa, meydana gelen zaferler devamlı olması, az zamanda görenler diyor ki; Ekonomik zaferlerin önemini vurgulamışlardır. “ Ekonomik bağımsızlık olmadan Siyasi Bağımsızlık olmaz. “ 17 Şubat 1923 İzmir İktisat Kongresi. Bu kongre kararları doğrultusunda Ekonomi Felsefesi “Misak-ı İktisadi” kavramı çerçevesinde belirlenmiştir. Misak-ı İktisadi yurtiçi sanayiyi korumayı ve geliştirmeyi amaçlayan, özel girişime öncelik veren ve mülkiyet haklarına saygılı bir ekonomik sistem oluşturmayı hedeflemiştir.

Gülyalı Belediye Başkanı ULAŞ TEPE; Sayın Milletvekilim çok değerli meslek odası başkanım ve kısacası kıymetli hemşerilerim bugün aslında bir matem günü değil. Bugün burada Atatürk’ü anmaktan ziyade onu anlamak onun bize gösterdiği medeniyet ışığında bu yolda hep beraber yürümek için buradayız. Biraz önce kıymetli başkanımın da ifade ettiği gibi Mustafa Kemal Atatürk’ün bize bıraktığı o mirası hep beraber daha yukarıya çıkarmak için el birliği ile güç birliği ile bu yapıyı da her geçen gün büyüterek ilerleyeceğiz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk hepimizin sadece Türk Milletinin değil. Biliyorsunuz Fransa’da bir söz var: Atatürk gibi düşünmek… Bu sebeple Mustafa Kemal Atatürk Sadece bizim önderimiz değil aynı zamanda dünyaya da vizyon açan bir liderdir. Bugün ben 28 yaşında belediye başkanı seçilebildiysem bu Cumhuriyetin ve Atatürk’ün sayesindedir.” dedi.

Önceki Dönem Baro Başkanı Av. Kenan Çebi; ‘‘Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası ben bildiğimden bu yana cumhuriyetin kendilerine yüklemiş oldukları görevi en iyi yapanların başında gelmektedir. Kendilerine huzurunuzda bir kere daha şahsım ve üyesi olduğum Baro adına teşekkürlerimi iletiyorum.’’ Dedi.

Prof. Dr. İlhan EKİNCİ; Sayın Başkanım kıymetli mali müşavirler davetinizden dolayı teşekkür ediyorum. Tabi öncelikle şunu söylemek istiyorum anın içinde sizin de mesleki disiplininize ait olan mutlaka bazı özel kayıtlar ve davranış biçimleriniz vardır. Bizde de var. Aslında Osmanlı Tarihçisiyim, biraz sonra söyleyeceğim anlatacağım şeyler bir Osmanlı tarihçisinin Cumhuriyete bakışını yansıtacaktır. Daimi bir şeyin içerisinde hemhal olduğumuz için ister istemez belirli bir görüş kazanırız. Dolayısıyla burada söyleyeceklerim ve tabi ki objektif bilgilerin dışında olan kısımlar sadece şahsımıza aittir. Şunu da söylemek istiyorum eğitimli ve seçkin bir kesime hitap ettiğimi düşünüyorum. Şimdi ne söylenebilir, zaman zaman Türkiye’de siyasi şartların gereği, konjonktürle şartların gereği olarak artıp azalan tartışmalar olur. Yani Atatürk hakkında yada o mazeret edilerek zaman zaman bir mücadele içine girilir. Bu nedenle herkesin farklı bir Atatürk portresi çizdiğini görürüz. Atatürk döneminin şartlarını icra ederek yaşayan büyük bir lider, ama bugün biz yaşayamıyoruz. Ve onun adına onun hayatı üzerinden hepimiz kendi cımbızladığımız veya kendi çektiğimiz bizim işimize gelen kısımlarla bir Atatürk inşa ediyoruz. Hepimizin hatta günümüzde belki de Türkiye de yaşanan temel sorunlarından birisi bu olsa gerek. Tabi ki ideolojik tartışmalar da söz konusudur. Bunlardan ayrı bir Atatürk resmi çizmektedir. Osmanlı devletinde artık bir şeyler yolunda gitmiyordu bunu savaş meydanlarında ve 16 yüzyılın sonunda yaşanılan devalüasyon ile fark ettik. Bu ikisi ve diğer sebepler ile bu anlaşılınca Osmanlı devletinde büyük bir kargaşa yaşandı. Devlet adamları bu duruma çare bulabilmek için ıslahatlar yapmaya çalıştılar. Gelenekçi ıslahatlar yapmaya başladılar kanuni dönemine dönmeye çalıştılar ve 18. Yy dan itibaren batıya karşı bir medeniyet mücadelesi verdi. Artık batı tarzlı ıslahatla yapılması gerekiyordu Lale devrinden itibaren başlandı. Bütün medeniyetler ilk karşılaşmada görüntüsünü aldılar tamamen şeklen alındı. Bu şekilde kalkınılabileceği düşündü. Tanzimat Hareketi ile devlet dağılıyor ve bütün bunları gören gelenekçi Osmanlı devlet adamları bu yapıyı değiştirmeye başladırlar. Tanzimat’tan sonra Osmanlı devlet yapısı da değişti. Temel yaparken devleti bir arada tutma amacı güdüldü. Bir tarafta gelenekçi bir tarafta yenilikçi bir yapı vardı. Ve bu Cumhuriyete doğru bir yapı aldı, Cumhuriyet bu ortamda doğdu. Bu ortamda doğan ve zorluklarla mücadele eden Atatürk, her askerde olmayan bazı özellikleri vardır Mustafa Kemal Atatürk’ün iyi bir devlet adamıdır. Zeki kararlı çalışkan ve son derece donanımlı bir insandır. Hiçbir hükümdar bu ikil devlet anlayışına yapıya son veremedi bunu Mustafa Kemal Atatürk yaptı. Ve inkılapların büyüklüğünü seçiciliğini en çok burada görürüz. dedi.

Hikmet PALA; Değerli davetlerinden dolayı Sayın Başkanıma teşekkür ediyorum nazik davetiniz için. Atatürk kaybettik fakat anmaktan öte anlamaya çalışmak için çalışmalar yapmak gerekiyor. Mustafa Kemal Atatürk’ü sahiplenmek ve anlamak gerekiyor, bunun için çabalamalı ve çalışmalıyız. Bize verdiği mesaj çok önemli. Atatürk bir tarihsel sürecin doğurduğu fikirsel yapıdır. Düşünsel olarak bir dönemin doğumudur. Bunu tarihsel determinizm ile açıklayabiliriz. Osmanlı aydınlarının içerisinde Mustafa Kemal’i ayrıcalıklı kılan şey kararlı olmasıdır. Çok kararlı bir şekilde davranmış ve kendisine verilen tarihi görevi çok güçlü bir şekilde yerine getirmiştir. Mustafa Kemal’in devraldığı Osmanlı ekonomisi tımar sistemi ile devam etmiştir. Daha sonra merkezi hükümetin zayıflaması ile iltizam usulüne geçmiştir. Ekonomi artık bozulmuştur. Mustafa Kemal devraldığı bu ekonomiyi izmir’de Türkiye İktisat Kongresi toplanmış ve binlerce delege ekonomi sorunlarını masaya yatırmıştır. Türkiye bir iktisat devleti olacaktır ve eğitimini bile iktisada göre tamamlayacaktır, diyor. Ve Mısak-İktisadi kabul ediliyor. Beni dinlediğiniz için çok teşekkür ediyorum.” dedi.

Panel sonrasında Önceki Dönem Ordu Baro Başkanı Kenan Çebi’ye plaketini Oda Başkanı Bahadır BAŞ, Prof. Dr. İlhan Ekinci’ye plaketini Onursal Oda Başkanı Ertuğrul YÜKSEL ve Hikmet Pala’ya Ulaş TEPE takdim etti.