ORDU SMMM ODASI BAŞKANI BAHADIR BAŞ’IN ”32.NCİ VERGİ HAFTASI” BASIN AÇIKLAMASI
VERGİ VERMEK VATANDAŞLIK GÖREVİDİR.
Vatandaşa yönelik kamu hizmetlerinin yürütülebilmesi için gerekli olan finansman kaynağın yaratılmasında vergi gelirleri büyük önem taşımaktadır. Ülkemizin kalkınması, toplumsal refah seviyesinin yükselmesinde büyük bir öneme sahip olan vergi, aynı zamanda Anayasamıza göre bir vatandaşlık görevidir.
Vergi Haftası’nın amacı, vatandaşlarımızın vergiyi gönüllü olarak ödeme alışkanlıklarının arttırılması, toplumda ve özellikle yarının mükellefleri ya da ülkenin yöneticileri olacak çocuklarımızda sağlıklı bir vergi bilincinin oluşturulması, vatandaşlarımızın vergi konusundaki görüş ve önerilerinin alınması, kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması ve idare ile mükellef ilişkilerinin uyumlu bir hale getirilmesi çalışmasıdır.
Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk”ün yıllar önce söylediği “vatandaşın hazineye karşı mükellefiyetinin en önemli vazifesi olduğunu anlatmak için yorulmamak lazım” ifadesinde olduğu gibi Vergi Haftası verginin öneminin toplumun tüm kesimlerine anlatılması çalışmasıdır.
Vergi bilinci yüksek olan toplumlarda ekonomik ve kültürel gelişimler de yüksektir. Vergi veren vatandaş verdiği verginin hesabını sorma hakkını da elde etmiş olur. Vergi bilinci yüksek toplumlarda hesap verebilirlik, şefaflık ilkeleri kamusal hizmetin en önemli yönünü oluşturur.
TÜRKİYE’DE VERGİ REFORMUNA DEĞİL ADİL BİR VERGİ SİSTEMİNE İHTİYAÇ VAR
Ülkemizde gelir dağılımı bozukluğunu ve mali güce göre vergi ödeme ilkesini gerçekleştirebilmenin yolu dolaylı ve dolaysız vergiler arasındaki çarpıklığı (dolaylı ve dolaysız vergi arasındaki uçurumu azaltmak) düzeltmek olarak karşımıza çıkıyor. Onu düzeltmenin yolu da kayıt dışılığı azaltmaktan geçiyor.
Beyana dayalı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payı çok düşük. Esas itibarıyla gelir vergisini ücretlilerden, bordrolu çalışanlardan alıyoruz. Gelir vergisi tevkifatının yüzde 65’i ücret gelirlerinden yapılan kesintilerden oluşuyor.
Beyanname ile ödenen gelir, vergisi maaşlarından kesilerek beyan edilen gelir vergisinden daha düşük. Yani çalışanların; Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi mükelelflerinden daha çok vergi ödemesi anlaşılır ve kabal edilebilir bir durum değil. Vergi sistemimiz için sözün bittiği yer burasıdır. Dolaylı vergilerin yüksekliği adaletsizliği artırıyor. Dolaylı vergileri artırmak vergi adeletinde onarılamaz yaralar açıyor.
Ülkemizde verginin amir hükmü Anayasa’nın 73. maddesinde yer alıyor. Yani ülkemizdeki vergilendirme rejimi kaynağını yasallığını Anayasa’nın 73’nçü maddesinden alıyor. Bu madde diyor ki; ‘herkes kamu giderlerini karşılamak üzere mali gücü oranında vergi ödemekle mükelleftir.’ Buradaki herkes ifadesi genellik ilkesini kapsıyor, ayrım yapmıyor. Bir de mali güç ilkesine vurgu yapıyor. Yani az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması prensibinin vergi sistemimize hakim olmasını, harcama ve tüketimden değil, kazanç üzerinden vergi alınmasını ANAYASAMIZ EMREDİYOR.
Ancak Anayasanın vergilerle ilgili bu ilkesi uygulanmıyor. Çünkü biz az kazanandan da , çok kazanandan da aynı vergiyi alıyoruz. ÖTV gibi KDV gibi dolaylı vergiler bu prensibi bozuyor. Anayasamız ne diyor? Az kazanandan az çok, kazanandan çok vergi alacaksın. Maalesef biz bunu yapamıyoruz.
Ülkemizin vergi reformundan önce anayasada belrtilen ilkelere bağlı adil bir vergi sistemine ihtiyaçı var.
Biz bunları Vergi haftamızda konuşuyoruz. İşte bu nedenledir ki Türkiye açısından yapısal reformların en başında bu yapıyı değiştirecek düzenlemelerin yapılması geliyor. Bunu yaparken dolaysız vergilerin oranlarının artırılması yerine vergi sisteminin dışına çıkmış olan kazançların sisteme alınması yani kayıt dışının kayıt içerisine alınması gerekiyor.
Vergi gelirlerimizi artırmak, adil ve etkin bir vergi sistemi için birlikte hareket etmek, vergisel hedeflere ulaşmada ülkemizi başarıya götürecek temel yoldur.
MALİ MÜŞAVİRLER VE VERGİ İDARESİ İŞBİRLİĞİ ÜLKEMİZE KATKI SAĞLAR
Biz Mali Müşavirler mali idaremizin en büyük destekçisiyiz. Muhasebeci, Mali Müşavirler şimdiye kadar olduğu gibi yarınlarda da mali idaremizle işbirliği içinde çalışmaya ve vergi sistemimizin işlemesine destek olmaya devam edecektir.
Vergi mükelleflerinin beyan, ödeme ve diğer yükümlülüklerinin zamanında yerine gelmesi açısından mali müşavirlerin rolü büyüktür. Meslek mensupları, ülkenin yapıtaşları olan vergi ödeyen vatandaşlar ile vergisel yükümlülüklerin beyanı açısından sürekli etkileşim halindedir. Meslek mensupları sundukları hizmetleri ile kamu çıkarının ve kamu güvenliğinin korunması için özveri ile çalışmakta, vergilerin tarh ve tahakkuk ettirilmesi yönünden vatandaşları, vergi mükelleflerini bilgilendirmekte, bilinçlendirmekte, beyanlarını yapmakta ve devletimizin ana gelir kaynaklarının oluşmasında önemli katkı sunmaktadır.
Muhasebe meslek mensupları olarak verginin tarhından, tahakkukuna bütün aşamalarında bizler varız. Sorumluluk bilinci ile beyannameleri hazırlıyor, mükellef ile idare arasında köprü görevini üstleniyoruz. Vergi bilincinin oluşmasında meslek mensuplarının önemli rolü ve etkisi önemlidir. 120 bini aşan serbest muhasebeci mali müşavirler ve yeminli mali müşavirler, mali idarenin en büyük destekçisidir. Vergi gelirlerimizi artırmak, adil ve etkin bir vergi sistemi için birlikte hareket etmek, vergisel hedeflere ulaşmada ülkemizi başarıya götürecek temel yoldur.
Mali Müşavirlerin KDV İndirimi, Son dönem geçici vergi beyanının kaldırılması gibi acil taleplerinin kamu tarafından çözülmesi vergi gelirlerinin artışına olumlu katkı yapacaktır.
ORDU DEFTERDARLIĞININ BAŞARILI ÇALIŞMALARI
Her yıl yaptığı başarılı çalışmalar ve vergiyi anlatmak için farkındalik yaratan,vatandaşta vergi bilnci yaratan ve mükellefin her türlü sorununu çözmek için özveriyle emek ve çaba harcayan Ordu Defterdarı sayın Kemalettin Işık ve çalışma arkadaşlarına bu hafta vesilesi ile bir kere daha teşekkür ediyorum.
32’ncu Vergi haftasının; Maliye Teşkilatına, Meslek Mensuplarımıza, Mükelleflerimize ve Tüm Vatandaşlarımıza, faydalı olmasını temenni ediyoruz.
SMMM Bahadır BAŞ
Ordu SMMM Odası Başkanı